Lexus, lüks deneyimini 5 duyuya taşıyor

Lexus, otomobilin içinde geçirilen her anı bir bütün olarak ele alıyor. Gözle görülen, elle hissedilen, kulağa gelen ve hatta kokuyla tamamlanan tüm detaylar bir uyum içinde birleşerek kusursuz bir “çok duyulu ortam” yaratıyor.

Premium otomobil markası Lexus, her detayında olduğu gibi lüks kavramına da farklı bir yaklaşım getiriyor. Dünyanın en iyi otomobilini üretme hedefiyle 1989’da kurulan Lexus, her modelinde eşsiz lüksünü ve kalitesini sunmaya devam ediyor.

Lexus, lüks yaklaşımını tek bir unsurla tanımlamıyor ve sürücü ya da yolcu olarak otomobilin içinde geçirilen her anı bir bütün olarak ele alıyor. Gözle görülen, elle hissedilen, kulağa gelen ve hatta kokuyla tamamlanan tüm detaylar bir uyum içinde birleşerek kusursuz bir “çok duyulu ortam” yaratıyor.

Lexus araçlarında bu unsurlar, sürücünün ruh haline ya da yolculuğun türüne göre kişiselleştirilebiliyor. Sakinleştirici ışıklandırma ve yumuşak tınılarla huzurlu bir atmosfer oluşturulabiliyor. Enerjik ritimler ve ferahlatıcı kokularla da dinamik bir sürüş deneyimi elde etmek mümkün.

Bu detaycılık, el işçiliği ustalığını, insan duyularına dair derin bir sezgiyi ve hassas teknoloji uygulamalarını gerektiriyor. Lexus tasarımcıları ve alanında uzman iş ortakları, çok duyulu deneyimlerin sınırlarını zorlamak için birlikte çalışıyor. Marka, sürdürülebilir çözümler geliştirirken otomobil içi lüks deneyimini daha da ileriye taşıyor.

Lexus LBX ile “Kişiselleştirilmiş Lüks”

Lexus’un “Kişiselleştirilmiş Lüks” vizyonu, her sürücünün otomobilini kendi tarzı ve değerlerinin bir yansıması haline getirmesine olanak tanıyor. Bu felsefe, markanın çığır açan B-SUV modeli LBX ile kendisini bir kez daha ortaya koyuyor.

Lexus’un başlattığı yeni “Hayatın İçinde Lexus LBX”, kampanyası, otomobili yalnızca A noktasından B noktasına ulaşmanın bir aracı değil, konforlu, bağlantılı, güvenli ve tatmin edici bir yaşam alanı olarak tanımlıyor. LBX, klasik lüks anlayışını günümüzün “rahat ama seçkin” premium yaklaşımıyla yeniden yorumluyor.

Dış ve iç tasarımda daha cesur renk seçenekleri, yeni döşemleri, göz alıcı detayları ve dokunulduğunda kalite hissi veren yüzeylerle dikkat çeken LBX, kompakt boyutlarına rağmen her açıdan gerçek bir Lexus zarafeti sunuyor.

Ayrıca Lexus, otomotiv dünyasında klasikleşen donanım anlayışını değiştirerek LBX modelinde kullanıcıların yaşam tarzlarına göre atmosfer adını verdiği Elegant, Emotion, Relax ve Cool gibi versiyonlar sunuyor. Son olarak buna yeni Vibrant Edition da eklendi. Sınırlı sayıda üretilecek olan LBX Vibrant Edition, Türkiye’de de özel siparişle birlikte satın alınabilecek. Her bir LBX versiyonu farklı bir ruh halini ve duyusal deneyimi yansıtarak sürücüye özel bir atmosfer yaratıyor.

Lexus’tan tüm duyulara hitap eden “Lüks Deneyimi”

Lexus, lüks kavramını yalnızca konfor ya da tasarımla sınırlamıyor. Bunu, insanın tüm duyularını aynı anda harekete geçiren çok katmanlı bir deneyim haline getiriyor. Marka, görme, dokunma, işitme, koku ve hatta hissetme duyularını bütüncül bir uyum içinde birleştirerek benzersiz bir “çok duyulu lüks” anlayışı sunuyor. Bu yaklaşım, Lexus’un her müşteriye özel lüks deneyimi sunma vizyonunun bir parçası olarak öne çıkıyor. Her modelde renk, malzeme ve yüzey detayları birer tasarım ögesi olmanın ötesine geçerek otomobilin sunduğu duyusal deneyimin ana unsurlarına dönüşüyor. Markanın bu felsefesi, Givaudan iş birliğiyle geliştirilen özel kokular ve Mark Levinson imzalı ses sistemleriyle daha da derinleşiyor.

Bir otomobilin ilk fark edilen yönü, dış tasarımı ve kabindeki dokularıdır. Bu nedenle Renk, Materyal ve İşçilik Lexus tasarımında estetiğin ve duyusal deneyimin merkezinde yer alıyor. Lexus’un tasarım felsefesi ise üç temel Japon kavramına dayanıyor. Bunlar Japon misafirperverlik felsefesi Omotenashi, el işçiliğinde ustalık ve detaylardaki mükemmelliği temsil eden Takumi ve Japon kültürünün köklü geleneklerine duyulan saygı ve otomobilde geçirilen her anı değerli kılma anlayışı olarak Zaman kavramı olarak değerlendiriliyor. Lexus, tasarımda zamanı, duyuları ve insan deneyimini merkezine alan bu felsefesiyle modern lüksün sınırlarını yeniden tanımlıyor.

Doğadan ilham alan materyal: Bambu

Japon kültüründe yüzyıllardır hayatın her alanında yer alan bambu, Lexus’un sürdürülebilir tasarım vizyonunun da merkezinde bulunuyor. Marka, bambuyu hem kültürel kökenine sadık kalarak hem de çevreye duyarlı bir malzeme olarak yeniden yorumluyor. Deri ve plastik alternatiflerinden kompozit malzemelere, hatta halı tekstillerine kadar geniş bir kullanım alanına sahip olan bambu, lüksle sorumluluğu bir araya getiriyor.

Lexus’un son konsept otomobillerinde ve üretim modellerinde dikkatle işlenmiş bambu detaylar öne çıkıyor. Bu yaklaşım yalnızca çevreye duyarlılığı değil, aynı zamanda Japonya’daki bambu üreticisi topluluklara katkı sağlama hedefini de yansıtıyor. Lexus, gelenekten aldığı ilhamı sürdürülebilir yeniliklerle birleştirerek duyulara hitap eden lüksün geleceğini şekillendirmeye devam ediyor.

Lexus ve Givaudan’dan duyulara hitap eden yeni iş birliği

Lexus, duyusal lüks anlayışını bir adım öteye taşıyarak koku, güzellik ve iyi yaşam alanında dünya lideri olan Givaudan ile iş birliği yaptı. İki marka, insan duyularına hitap eden yeni deneyimler yaratmak için el işçiliği, yaratıcılık ve tutkuyu ortak bir vizyon etrafında buluşturuyor.

Givaudan, 250 yılı aşkın yaratıcılık ve inovasyon mirasıyla dünyanın dört bir yanında insanların yaşamlarına güzellik ve mutluluk katmayı amaçlayan bir marka olarak biliniyor. Doğayı en değerli ilham kaynağı olarak gören Givaudan, sürdürülebilirlik konusundaki kararlılığını yenilikçi ürün anlayışıyla birleştiriyor. Marka, parfümden güzellik ürünlerine, ev bakımından kişisel hijyen ürünlerine kadar geniş bir alanda faaliyet gösteriyor.

Lexus kokunun gücünü kullanıyor

Koku, insan duyuları arasında en güçlü hafıza ve duygu tetikleyicilerinden biri olarak öne çıkıyor. Burnumuzdaki yaklaşık 20 milyon koku reseptörü, 1 trilyona yakın farklı kokuyu algılamamızı sağlıyor. Günlük duygusal tepkilerimizin yüzde 75’ine kadarını da kokular yönlendiriyor. Bu yüzden Lexus ve Givaudan, otomobil içi deneyime yeni bir boyut kazandıracak özel koku sistemleri üzerinde birlikte çalışıyor.

Givaudan, Lexus için özel olarak geliştirilen ve Japonya’nın bambu ormanlarının atmosferini yansıtan beş farklı parfüm içeren yeni bir formül hazırladı. Bu özel koku, Lexus’un iç tasarımda da sıkça kullandığı bambu malzemesiyle bütünleşerek markanın doğayla uyumlu sürdürülebilirlik vizyonunu tamamlıyor.

Lexus ES’de yer alacak koku sistemi

Bu iş birliğinin en somut örneklerinden biri, önümüzdeki yıl satışa sunulacak yeni Lexus ES modelinde yer alacak olan Sensory Concierge sistemi olacak. Bu yenilikçi teknoloji, otomobilin iklimlendirmesini, iç aydınlatmasını ve koku sistemini bir araya getirerek sürücünün ruh haline uygun bir atmosfer oluşturuyor. Seyahatin amacına göre sakinleştirici, canlandırıcı, enerji verici veya rahatlatıcı bir ortam yaratmak mümkün hale geliyor. Bu teknoloji, Lexus’un “lüksü kişisel hale getirme” vizyonunun en ileri örneklerinden biri olarak öne çıkıyor.

Lexus ve Mark Levinson kusursuz sesin tarifini yapıyor

Lüks otomobil dünyasının öncülerinden Lexus ile yüksek ses teknolojisinin efsanevi ismi Mark Levinson, 25 yılı aşkın süredir benzersiz bir iş birliği sürdürüyor. HARMAN International bünyesindeki Mark Levinson, her yeni Lexus modeline özel olarak geliştirilen premium ses sistemleriyle, otomobil içinde konser salonu kalitesinde bir müzik deneyimi sunuyor.

Mark Levinson mühendisleri, her modelin geliştirme sürecinin en erken aşamalarında Lexus tasarımcılarıyla birlikte çalışıyor. Böylece ses sistemi, aracın boyutları ve kabin mimarisiyle tam uyum içinde geliştiriliyor. Her durumda, araç içerisindekileri müziğin tam kalbine taşıyan bir akustik deneyim sunuluyor.

Yeni Nesil LBX’te mükemmel akustik

Neredeyse tamamen sessiz kabiniyle Lexus LBX, özel olarak tasarlanmış 13 hoparlörlü Mark Levinson Premium Sound sistemi için ideal bir ortam sunuyor. Bu sistem, yalnızca yüksek ses kalitesi sunmakla kalmıyor, aynı zamanda her nota ve enstrümanda duyguyu hissettiren üç boyutlu bir sahne oluşturuyor. Lexus ile Mark Levinson’ın çeyrek asrı aşan bu ortaklığı, sesi yalnızca duymayı değil, gerçekten hissetmeyi mümkün kılıyor.

Şehirdeki lüksü yeniden tanımlayan SUV: Lexus LBX

Premium otomobil üreticisi Lexus, tamamen yeni LBX modeliyle şehirli lüks anlayışına farklı bir boyut kazandırdı. LBX, markanın “kişiselleştirilmiş lüks” vizyonunu yansıtan tasarımı, yüksek işçilik kalitesi ve hibrit teknolojisiyle dikkat çekiyor. Lexus’un B-SUV modeli, tüm Lexus’larda olduğu gibi üst düzey kalite, işçilik ve sürüş performansı sunuyor. LBX, 136 HP güç ve 185 Nm tork üreten 1.5 litrelik hibrit motorla donatıldı. Kendi kendini şarj eden hibrit teknolojisiyle, performans ve verimliliği bir arada sunan sürüş kalitesiyle öne çıkıyor.

LBX, aynı zamanda Lexus’un yeni tasarım kimliğini temsil ediyor. Markanın karakteristik “spindle” ön panjuru yeniden yorumlanarak çerçevesiz, akıcı bir forma kavuştu. Kabininde ise Lexus’un ünlü Omotenashi misafirperverlik felsefesi öne çıkıyor. Üst segment modelleri aratmayan sade, ferah ve zarif iç mekân, hem yarı anilin deri hem de vegan dostu malzemelerle oluşturuldu. 64 farklı renk seçeneğine sahip ambiyans aydınlatması, sürüşe göre değişen ruh halleriyle kişisel bir atmosfer sunuyor.

LBX’in sürücü odaklı Tazuna kokpit konsepti, at ile binici arasındaki doğal uyumdan ilham alıyor. 12.3 inç dijital gösterge ekranı, seçilen sürüş moduna göre değişen temalar sunarken, tüm kontroller sürücünün kolay erişimine göre konumlandırılmış.Elegant, Emotion, Relax ve Cool versiyonlarında 18 inç jantlar, 9.8 inç multimedya ekranı, kablosuz şarj ünitesi ve e-Latch elektronik kapı sistemi standart olarak sunuluyor.

Lexus’tan sıra dışı gastronomi deneyimi: “Omotenashi-on-the-Go”

Lexus, Japon misafirperverliği Omotenashi felsefesini otomobilin sınırlarının ötesine taşıyarak sıra dışı bir deneyime dönüştürüyor. Marka, üstün ağırlama anlayışını gastronomiyle buluşturdu. Omotenashi-on-the-Go adlı mobil mutfak konsepti, yol kenarına üst düzey mutfak lezzetlerini getiriyor.

6 metreden uzun ve 2 ton ağırlığındaki bu özel araç, siyah ve bakır renkli zarif dış tasarımıyla geleneksel bir yemek karavanından çok daha fazlasını sunuyor. Lexus’un Avrupa tasarım ekibi bu projeyi, markanın tasarım DNA’sının yeni bir yorumu olarak tanımlıyor.

İç mekan, tıpkı bir Lexus otomobilinde olduğu gibi detaylara verilen titizlikle hazırlandı. Profesyonel şeflerle birlikte tasarlanan mutfakta yüksek performanslı ocaklar, hassas soğutma sistemleri ve ergonomik hazırlık alanları bulunuyor. Aynı anda 50’den fazla misafire hizmet verebilen Omotenashi-on-the-Go, yalnızca işlevsel değil, aynı zamanda estetik açıdan da bir sanat eseri niteliğinde.

Tezgahlarda kullanılan bakır, ahşap ve seramik malzemeler, Lexus’un ikonik ızgara tasarımından esinlenerek bir araya getirilmiş. Bu özel mutfakta sadece damaklara değil, tüm duyulara hitap eden bir atmosfer yaratılıyor.

İç mekanın en dikkat çekici unsurlarından biri, 2014 Lexus Design Award (Lexus Tasarım Ödülü) kazananı Alman tasarımcı Sebastian Scherer tarafından tasarlanan “Iris” lambalar oldu. Sabun köpüklerinden ilham alan bu el yapımı cam küreler, bakış açısına göre renk değiştiren ışıltılı yansımalar yayıyor ve ortamı sıcak, davetkar bir ışıkla dolduruyor.

Deneyim sadece görsel ve tat duyularıyla sınırlı değil. İç mekana entegre edilen Mark Levinson ses sistemi, bir Lexus otomobilindeki ses kalitesini bu kez mutfak atmosferine taşıyor.

Omotenashi-on-the-Go, Lexus’un tasarım, sanat ve misafirperverliği harmanlayarak lüks kavramını yeniden tanımladığı bir deneyim aracı olarak, markanın yaratıcılığını gastronomi dünyasında da kanıtlıyor.

OTOPODYUM

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Premium Otolar Haberleri