Satışlarda rekor yılı geride bırakan Türkiye otomotiv pazarı, yıla yüzde 14’e yakın daralmayla başladı. Daralan pazarda, vergi oranları düşük olan A, B ve C segmentindeki araç satışları yıllık bazda yüzde 29 azalırken, D, E ve F segmentini kapsayan lüks otomobil satışları ise yüzde 32’nin üzerinde arttı. Lüks segment araçların payı son bir yılda 7,3 puan artarak yüzde 17,7’ye ulaştı.
Otomotiv Distribütörleri ve Mobilite Derneği’nin (ODMD) dün açıkladığı verilere göre, Türkiye otomobil ve hafif ticari araç satışları, ocak ayında geçen yılın aynı dönemine oranla yüzde 13,9 oranında azalarak, 68 bin 654 adede geriledi. Geçen ay, otomobil satışları yıllık bazda yüzde 12,6 düşerek 55 bin 944 adet olurken, hafif ticaride ise satışlar yüzde 18,8 azalarak 12 bin 710 adet olarak gerçekleşti.
Ocak ayında daralan pazara rağmen lüks segment araçların satışları artırması dikkat çekti. Ocak ayında vergi oranları düşük olan A, B ve C segmentlerindeki araç satışları yıllık bazda yüzde 29 azalırken, D, E ve F segmentini kapsayan lüks otomobil satışları ise yüzde 32’nin üzerinde arttı. 2024’te rekoru sayıyı gören araç satışlarındaki artış, D ve üstü araçlara yönelik talepten kaynaklandı. Ocak 2024’te yüzde 10,4 seviyesinde bulunan D ve üstü segmentlerdeki araçların toplam satışlar içindeki payı aralık sonunda yüzde 14,3’e, Ocak 2025’te ise daha da hızlanarak yüzde 17,7 ile veri tarihinin en yüksek seviyesine yükseldi.
“Yapısal değişim büyük tehlike”
Otomotiv veri ve analiz şirketi Cardata’nın CEO’su Hüsamettin Yalçın, lüks otomotiv sektöründeki hızlı yükselişin piyasadaki yapısal değişimin bir göstergesi olduğunu vurgulayarak, “Yapısal değişiklik bir toplumdaki en büyük tehlikedir. Dar ve orta gelirli vatandaş otomobil alamaz hale geldi. Vergi ve başka reformlar şart” dedi.
Son dönemde Türkiye otomotiv pazarında dikkat çeken en önemli gelişmelerden birinin, lüks segment araç satışlarının artış göstermesi olduğunu belirten Yalçın, konuyla ilgili şu açıklamayı yaptı: “Ocak ayında toplam pazar daralırken, D, E ve F segmentlerinde büyüme yaşanması, piyasadaki yapısal değişimi gözler önüne seriyor. Bu durumun birkaç temel sebebi var. Öncelikle, yüksek enflasyon ve krediye erişimdeki zorluklar nedeniyle orta sınıfın otomobil alması giderek zorlaşıyor. Özellikle A, B ve C segmentlerindeki modellerin fiyatları son 1 yılda arttı, ancak tüketicilerin kredimentteki talebi baskıladı. Buna karşılık, finansmana daha kolay erişebilen ve alım gücü yüksek tüketiciler, lüks segmente yönelmeye devam ediyor. Buna krediye daha rahat erişebilen ticari kurumları da ekleyebiliriz. Özellikle vergi avantajı nedeniyle ithal elektrikli araçların daha erişilebilir hale gelmesi, lüks segmentte büyümeyi hızlandıran faktörlerden biri. Örneğin, geçtiğimiz yıl boyunca Çin menşeli premium elektrikli otomobillerin Türkiye pazarına güçlü bir giriş yaptığını gördük. Bu markalar, premium segmentte rekabeti artırarak tüketicilere daha fazla seçenek sundu. Bu eğilim kısa vadeli bir dalgalanma değil, aksine piyasada süregelen bir dönüşümün göstergesi. Türkiye’de otomobil sahipliği giderek daha fazla üst gelir gruplarına kayarken, orta sınıf için erişilebilir modeller azalıyor. Eğer bu süreç devam ederse, önümüzdeki yıllarda Türkiye’deki otomotiv pazarının yapısında kalıcı bir değişim görebiliriz.”
Yalçın, kredi koşulları ve vergi sisteminin, özellikle orta sınıfın otomobile erişimini kolaylaştıracak şekilde yeniden değerlendirilmesi gerektiğini ifade ederek, “Aksi takdirde, otomobil sahipliği giderek lüks bir tüketim haline gelebilir” dedi.
● Yeni regülasyon yerli payını artırdı
Yüksek enflasyon ve krediye erişimde yaşanan zorluklar nedeniyle talebin sınırlı olduğu otomotiv pazarında, daralmayı derinleştiren en büyük nedenlerinden biri de 2024 sonunda Resmi Gazete’de yayımlanan ÖTV muafiyetli araçlara yönelik yeni yasal düzenleme oldu. Engelli desteğiyle ÖTV’siz alınan araçlarda yüzde 40 yerli şartı gelmesi ve yeniden satış için sürenin 10 yıla çıkarılması, satışlarda daralmaya neden oldu. Diğer yandan, yeni düzenleme yerli payının artmasını sağladı. Aralık sonunda 29,1 olan satışlardaki yerli payı, ocak ayında yüzde 31,6’ya yükseldi.
● Elektrikli ve hibrit araçların payı %40’ı aştı
Türkiye otomotiv pazarında benzinli ve dizel araçların satışları azalırken, elektrikli otomobillerin payı hızla artıyor. Ocak ayında otomobil satışları motor tipine göre incelendiğinde, geçen yıl ocak ayında yüzde 64,4 paya sahip olan benzinli otomobillerin payı bu yılın ocak ayında yüzde 48,5’e geriledi. Bu dönemde hibrit otomobil satışları yıllık bazda payını 13,7 puan artırarak yüzde 29,7’ye çıkardı. Ocak 2024’te satışlardan yüzde 6,4 pay alan elektrikli araçlar ise bu yılın ocak ayında 6 bin 225 adet satışla payını yüzde 11,1’e çıkardı. Böylece satışlarda elektrikli ve hibrit motora sahip çevreci araçların toplam payı yüzde 40’ı aştı. Ocakta, dizel otomobillerin payı ise yıllık bazda 2,3 puan azalarak yüzde 10,3’e geriledi.
OTOPODYUM