“BYD, tedarikçileriyle gelirse yerli ürün kollanmalı”

“BYD, tedarikçileriyle gelirse yerli ürün kollanmalı”
Ulusal Kalıp Üreticileri Birliği Başkanı Şahan Eçin, “Çinli firmalar Türkiye’de kalıphane açabilir. Böyle bir durumda, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, yerli tedarikçi kullanılması zorunluluğu getirebilir” dedi.

Türk otomotiv endüstrisinin büyümesi açısından BYD yatırımını önemli gördüklerini belirten UKUB Başkanı Şahan Eçin, özellikle kalıp tedariki noktasında bazı endişeleri bulunduğunu söyledi. Eçin, “BYD 150 bin araç satma hedefi koydu. Bu ciddi bir rakam. Tek endişemiz Türkiye’ye gelirken Volkwagen’in de hedefinde olduğu gibi kendi tedarikçilerini yanında taşır mı? Çinli bir firma kendi tedarikçilerini getirebilir. Çinli firmalar Türkiye’de kalıphane açabilir. Burada özellikle Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’na iş düşüyor. Milli korumacılıkla kalıphane açılacağı zaman yerli tedarikçi kullanılması zorunluluğu getirilebilir. Biz Türk kalıpçıları olarak, STK’lar olarak bu konuyu gündemde tutmaya çalışacağız ve Bakanlıkla da görüşeceğiz” dedi. BYD yatırımı ile 5 bin kişilik bir istihdamdan söz edildiğini hatırlatan Şahan Eçin, “Bu rakamın büyük çoğunluğu Türk mühendislerden oluşacak. Bir diğer tehlike de Togg kurulduğu zaman pek çok ana sanayiden kaymalar olmuştu. Şimdi de Togg’dan BYD’ye kaymalar olabilir. Çünkü Togg’da elektrikli araç konusunda yetişmiş çalışanlar bulunuyor” diye konuştu.

Yaklaşık 2,7 milyar dolarlık bir ciroya ve 300 milyon dolarlık ortalama ihracat rakamına sahip olan Türk kalıp sektörünün son iki yılı özellikle otomotiv endüstrisindeki yeni projeler nedeniyle yoğun geçirdiğini de kaydeden Şahan Eçin, Türkiye’deki kalıpçılığın toplam cirosunun 2030 yılına kadar 4.1 milyar dolara ulaşmasını ve yüzde 6,2 büyüme oranını korumasını öngördüklerini söyledi. Şahan Eçin, sektörün katma değerli ihracatını artırmasını ve yüksek teknoloji odağında gelişmesini sürdürebilmesi için devlet desteklerinin ve korumacılık uygulamalarının önemli olduğuna işaret etti.

Sektörün en acil çözülmesi gereken sorunlarının başında nitelikli insan gücü ihtiyacının geldiğine işaret eden Eçin, “Diğer bir konu da tümü sektörlerde olduğu gibi bizi de etkisi hissedilen paraya ulaşma ve yüksek faizlerdir. Dünya ortalamasında yüzde 3-5 bandında olan faiz oranları ve enflasyon gerçeğine bakıldığında mevcut durumun zorluğu çok daha net anlaşılmaktadır. Başarıya uluşmak ve projeleri ülkemize kazandırmak için oyuna 2-3 sıfır geriden başlamak firmalarımızı büyüme ve gelişme anlamında olumsuz etkilemektedir” değerlendirmesini yaptı.

Esra ÖZARFAT – EKONOMİ.COM

OTOPODYUM

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.