Hiper zekadan hiper elektrikli: Rimac Nevera

Hiper zekadan hiper elektrikli: Rimac Nevera
20 yaşında hayal etmiş, 30 yaşında yaratmış… Mate Rimac, gerçek sürüş tutkunları için kusursuz bir elektrikli otomobilin nasıl olması gerektiğini Nevera ile tüm dünyaya gösteriyor…

Şu ana kadar bu ekstrem elektrikliyi sadece bir iki kişi test edebildi. Nevera’nın direksiyonuna oturabilen Sat Media Grubu Yayın Yönetmeni Mladen Alvirović’in anlatımıyla, dünyanın en iddialı teknolojileriyle yoğrulmuş otomobil, Nevera…

20 yaşında hayal etmiş, 25 yaşında düşünmüş ve 30 yaşında yaratmış… Bosnalı Mate Rimac, kendisi gibi gerçek sürüş tutkunları için kusursuz bir elektrikli otomobilin nasıl olması gerektiğini tüm dünyaya gösteriyor… Hatta o kadar doğru bir iş yapıyor ki, Hyundai’den VW Grubu’na herkesin yatırımını alırken, fikirlerinin değerinin farkına varan Porsche’nin destekleriyle Bugatti’yi bile Rimak markasına katıp, dünyanın en hızlı markalarının elektrifikasyon başlığında gözde tedarikçisi bile olmuş.

Her biri 2 milyon Euro olmak üzere hepsinin müşterisi hazır tam 150 Nevera üretimine başlayan Mate Rimac, şasisinin tamamı karbondan yapıyor, suspansiyondan motora kadar önemli bileşenleri aluminyum eklentilere benzersiz şekilde takıyor.

İnvertörü bir MegaWatt, entegre şarj birimi 22 kW, bataryalarında 10 yıldan sonra kapasite düşüşü sadece yüzde 3 garantisi, 1.000.000 km dayanabilen bir elektrikli tahrik ünitesi… Hepsi Mate ve ekibinin kendi tasarımı ve üretimi…

Bu çılgınlığı ilk deneyimleyen isimlerden Mladen Alvirovic, “Rimac’ın sıra dışı tekniğini, otomotiv endüstrisi henüz keşfetmemiş görünüyor. Formula 1’den daha seri 0-100 km/h hızlanma, günümüzün en hızlı arabalarından daha çabuk 300 km/h’ye ulaşma, azami 412 km/h sürat... Nevera’yı ilk kez sürdüğünüzde uzun düzlükler kısalıyor ve ani akselerasyonun ne demek olduğunu yeniden öğreniyorsunuz. Şimdiye kadar kimse hiper elektriklerde bu kadar başarılı olamamıştı!” diyor…

“EHLİLEŞTİRİLMİŞ YARIŞ ATI”

Nevera için yaratılmış teknolojiler seti, artık tüm başka markalara ilham veriyor… Şasi, tüm unsurlarıyla birlikte sadece 200 kg ağırlığında. Karbon hücreli 120 kW bataryası, şasinin ayrılmaz bir parçası haline getirilmiş.

Her tekerde birer, dört elektrik motorunun senkronizasyonunda, virajı daha hızlı almak için dönüşün iç kısmındaki tekerleri hafifçe yavaşlatıyor, dıştakileri de hızlandırıyor… Tüm tekerlerin tork yönlendirmesi saniyede 100 kez çalışıyor… Her tekerin dönüş hızı süresiz olarak kontrol edilebiliyor.

Alvirovic: “Aslında, ne kullandığınızı yolda anlıyorsunuz… Çılgınca değil, sanki sürücüyle tam uyumlu dörtnala koşan ehlileştirilmiş bir safkan vahşi yarış atı… Şasi ve motorları kontrol eden binlerce saatlik yazılım kalibrasyonu, her bir tekerin ne kadar tutuş sağlayabileceğini hesaplayabiliyor ve lastiklerin kaldırabileceği kadar sert tork gelişimine 2.360 Nm’ya doğru sağlayabiliyor.

Sürüş modlarında çok keskin şekilde sanki başka bir otomobile geçmek gibi tüm karakterini değiştirebilen Nevera, konfor modunda bir virajda aniden hızlanmak istediğinizde önden çekişliler gibi kafadan kayıyor. Fakat, spor modunda agresif torka rağmen virajlar da sert alıyor ve dizginleri daha sıkı tutuyorsunuz. Pist veya Drift modları ise, tam güç ile de, dalgalı bir arkadan savrulma başlatıyor.” diyor.

Drift modunda gücü hızlı ama aşamalı olarak açıyor, böylece sürücüye kontrol zamanı bırakıyor…

Yani aşırı zeki bir otomobil olarak, sürücüden çok daha hızlı düşünüyor. Hatta karbon seramik frenleri çok ısındığında otomatik olarak rotor frenini artırıyor. Sürücüye frenlemedeki farkı göstermiyor ve gerçek frenleri aslında dinlendiriyor. Yüzlerce işlemci, sensör ve kontrolör, sürücü ne yapması gerektiğini düşünmeden, ona nasıl itaat edeceğini bildiriyor.

PİSTÇİLERDEN BİLE HIZLI

Alvirovic’in, “Bu kadar doğal sürüş gerçekleştiren, bu kadar kuvvetli başka bir araç hiç olmadı!” dediği Nevera, 0-100 km/h 1,85 ve 0-300 km/h 9.30 saniyelik verileriyle pist için yapılmamış fakat pistçilerden bile hızlı bir Gran Turismo! Kontrol, güvenlik ve sürüşteki hassasiyet seviyeleriyle; teknolojinin sürüş şekline etkisini bire bir yaşatıyor.

Aktif aerodinamizm ise, sürüş moduna göre pozisyonunu değiştiren arka kanadın frenlemede hava freni görevi de görmesiyle başlıyor. Ön kısımdaki aerodinamik unsurlar da, dinamizme göre değişiyor.

Şehir trafiğinde 350 km’lik gerçekçi bir menzille ilerlemek, en hızlı kullanımda bile 150 km’lik eğlence yaşamak, en yeni 500 kW’lık şarj cihazları için hazır olması… Bunların yanında 350 kW’lik şarjda yüzde 20’den 80’e 10 dakikadan fazla sürmemesi de, başka sporcu markaları kıskandırıyor…

Nevera’ın asıl iddiası ise; her gün kullanabileceğiniz, bir gerçek elektrikli hiper otomobil olması…

KAYNAK: Okan ALTAN - EKONOMİ.COM

OTOPODYUM

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.